Adalet Meslek Yüksekokulu
BEYAZ PERDEDE TÜRK SİNEMA ENDÜSTRİSİ
Oyuncu Mert Fırat, Türkiye’de ödüllü filmlere gidilmediğini, ödül almanın ‘üstten bakma’ hissi verdiğini belirterek, sinemanın eğlencenin yanı sıra değiştirici, düşündürücü etkisi bulunduğunu söyledi. Bir Varmış Bir Yokmuş film ekibi, İzmir Ekonomi Üniversitesi öğrencilerinin (İEÜ) konuğu oldu. Yönetmen ilksen Başarır, Yapımcı Hazan Dut ve Oyuncu Mert Fırat, ‘Türkiye Film Endüstrisinin Güncel Sorunları” başlıklı panelde öğrencilerin sorularını yanıtladı. İEÜ İletişim Fakültesi ve İEÜ Tanıtım ve Kurumsal Pazarlama İletişimi Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen panelde, toplumsal içerikli filmlerin son yıllarda üretiminin zorlaştığı vurgulandı.
İEÜ İletişim Fakültesi Medya ve İletişim Bölümü Öğretim Görevlisi Serkan Şavk tarafından yönetilen panelde konuşan Yönetmen İlksen Başarır, film yapmaya karar verdiklerinden bu yana dertlerini anlatmaya çalıştıklarını, aldıkları geri bildirimlerle yapacakları işlere zemin oluşturmak istediklerini söyledi. Başarır, Bir Varmış Bir Yokmuş filminin 194 salonda oynadığını kaydetti.
Oyuncu Mert Fırat, her yıl veya 2 yılda bir film yapabilmenin kendileri için önemli olduğunu belirterek, “14 salonda, 50 - 60 kişilik salonlarda filmler oynuyor. Yapılan yatırımın geri dönemeyeceği bir durum söz konusu. Yatırımlarımızın sürdürülebilir olması için bu ağı güçlendirici enstrümanları kullanıyoruz. Film yapmak bir yandan sanat ama bir taraftan da ticari bir iş. Salonları ellerinde bulunduranlar gücü de elinde tutuyor. Çok cesur ve güzel fikirler var ama sürdürülebilir olması mümkün olmuyor” dedi.
‘Diziler, Sinemayı-Tiyatroyu Besliyor’
Birçok oyuncunun tiyatro veya film yapabilmek için dizilerde oynadığını aktaran Fırat, dizilerin başlı başına film olduğunu ifade etti. Dizilerin film kadar uzun olduğunu, bu sektörün de sinemaya ve tiyatroya katkısı olduğuna dikkat çeken Fırat, “Yeni kameralar, lensler, ses kayıt cihazları, yeni programlar geliyor. Bunlar, diziler sayesinde geliyor. Dizi sektörünün sinema ve tiyatroya bile katkısı oluyor. Performansta bir farklılık varsa sebebi zaman kısıtlılığıdır. Kelebeğin Rüyası filmini 16 hafta çektik, ama dizide 1 gün içinde 24 sayfa çekiyoruz. Ne yönetmen ne de oyuncu için farklı plan ve deneme alamıyoruz” diye konuştu. Toplumsal içerikli filmleri son yıllarda üretmekte zorlandıklarına işaret eden Fırat, politik bir filmin salonda vizyona girmesinin zor olduğunu söyledi.
‘Seyirciyle Buluşmak Zor Süreç’
Yapımcı Hazal Dut da, 2014 Aralık ayına kadar 130'un üzerinde Türk filmi yapıldığını ancak bazılarının yayınlanma olanağı bulamadığını aktardı. Dut, filmleri seyirciyle buluşturmanın zor bir süreç olduğunu vurguladı.