Adalet Meslek Yüksekokulu
KADINLAR GÖRÜNMEZ KILINIYOR
Mücadele günü olarak anılan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Türkiye’de kadınların sosyal güvencesi olmayan işçiler olduğu vurgulandı. Dünya Kadınlar Günü kapsamında birçok alanda kutlamalar yapılırken, Türkiye’de kadın nüfusunun yüzde 29’unun çalışma yaşamında yer aldığı, yüzde 70’lik bölümünün çalışmadığı günümüzde siyasi temsil oranlarının artmasının da beklenilmemesi gerektiği kaydedildi.
İzmir Ekonomi Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (EKOKAM) Müdürü Itır Bağdadi, yerel seçimlere bir aydan az süre kala kadın adayların yine siyasette var olmadığının gözlemlendiğini söyledi. Bağdadi, 2013 yılında yayınlanan Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporunda (Global Gender Gap Report) Türkiye’nin 136 ülke arasında 120. sırada bulunmasına dikkat çekerek, “Kadınların sahip olduğu ekonomik, siyasi, eğitim ve sağlık haklarının değerlendirdiği bu raporda Türkiye’den daha kötü durumda olan ülkeler arasında Lübnan, Cezayir, Mısır, Suudi Arabistan, Fas, İran, Suriye, Pakistan ve Yemen yer almaktadır. Türkiye’den sonra Avrupa kıtasında en alt sırada yer alan ülke 108.’likle Arnavutluk’tur. AB ülkeleri arasında ise Macaristan 87. sırada yer almaktadır” dedi.
Umutlar, sonraki seçime kaldı
30 Mart’tan sonra da kadınların bir sonraki seçimde daha fazla sayılarda yer alması için istihdam politikalarına önem verilmesi gerektiğine işaret eden Bağdadi, şunları söyledi:
“Kadın nüfusunun yüzde 70’i çalışmayan bir ülkede siyasi temsil oranlarının da çok artması beklenilemez. Gerek devletin ekonomik planlarında, gerek özel sektöre verilen teşviklerde kadın istihdamı göz önünde bulundurulmalıdır. Yüksekeğitim görmüş kadınların istihdam oranlarının yüzde 70’i bulduğu düşünülürse kadınlara ve kız çocuklarına yönelik eğitim politikaları da devlet tarafından desteklenmelidir.”
‘Avrupa Birliği’nde kadınlarımızın istihdamı en geride’
İzmir Ekonomi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İdil Göksel de, Türkiye’de kadının işgücüne katılımının çok vahim bir tablosu olduğunu belirtti. Yrd. Doç. Dr. Göksel, AB üyeleri arasında kadınların istihdama katılımı açısından en düşük rakamların yüzde 38 ile Malta ve yüzde 39 ile İtalya’ya ait olduğunu bildirerek, “Aday ve potansiyel aday ülkeler arasında Makedonya yüzde 43 ve Bosna Hersek de yüzde 34 ile kadınların istihdama en az katıldıkları ülkeler arasındadır. Türkiye tüm bu ülkeler arasında yüzde 29’luk kadın istihdam oranı ile AB üye ve potansiyel üye ülkelerinin bir hayli altında yer almaktadır” diye konuştu.
Durum daha da vahim!
Son dönemlerde oluşturulan kadın istihdam oranlarının arttığına yönelik raporların durumu tam olarak yansıtmadığını kaydeden Yrd. Doç. Dr. Göksel, kadınların Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın Evde Bakım Hizmeti kapsamında engelli ve hasta bakanlara sigortasız asgari ücret bağlaması sonucunda istihdam oranlarının artmış gibi yorumlandığını söyledi. Kadınların bakım işini yaparken devletten bir maaş alsa da sigortalı ve sosyal haklarının bulunmadığını belirterek, şunları ifade etti:
“Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) son 2 yıldır bu tür faaliyetleri ‘İnsan Sağlığı ve Sosyal Hizmet Faaliyetleri’ altında değerlendirmektedir. Son yıllardaki rakamsal artışın bir kısmı bundan kaynaklanmaktadır. Gündelikçi olarak çalışanların hizmetleri de 2012 yılından itibaren TÜİK tarafından “İdari ve Destek Hizmet Faaliyetleri” altında yer almaktadır. Bu kadınların da büyük bir kısmı sosyal haklardan yoksundur. Kadın istihdamının artış gösterdiği sektörlerin çoğunda sosyal güvence verilmediği için tam bir istihdam olarak yorumlanmamalıdır.”