Adalet Meslek Yüksekokulu
KARNE BASKI ARACI OLMAMALI
İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Psikolojik Gelişim ve Danışma Merkezi yürütücüleri Uzman Klinik Psikolog Merve Minkari Tunçay ve Uzman Klinik Psikolog Nilay Uğurlu Öztürk, 9, 10 ve 11. sınıf öğrencilerine yönelik “İç Motivasyon ile Başarıya Ulaşmak” başlıklı seminer düzenledi. Tunçay ve Öztürk, ders ve sınav yükünün öğrencileri olumsuz etkilememesi için öneriler verdi, karne kaygısına dikkat çekti.
Lise 9, 10 ve 11. sınıf öğrencilerine yönelik olarak düzenlenen “İç Motivasyon ile Başarıya Ulaşmak” başlıklı seminerde, gerek üniversite sınavlarına, gerek derslerine hazırlanan gençlerin yaşadığı kaygıya değinildi. Etkinlikte konuşan İEÜ Psikolojik Gelişim ve Danışma Merkezi yürütücüleri Uzman Klinik Psikolog Merve Minkari Tunçay ve Uzman Klinik Psikolog Nilay Uğurlu Öztürk, Şubat tatilinde de karnelerin öğrenciler üzerinde baskı aracı olmaması gerektiğini söyledi. Tunçay, “Öğrenciler bazen ders çalışmak istemeyebilirler, rutin hayatlarına dair genel bir isteksizlik olabilir. Kendi seçimlerini kendilerinin yapması motivasyonlarını yükseltecektir. Bu, onların harekete geçmesini kolaylaştıracaktır. Nasıl ve ne kadar çalışılması gerektiğini başkası söylediğinde motivasyon düşebilir. Hedeflerin gerçekçi ve erişilebilir olması bu noktada önemli. ‘Bu ay 2 kitap bitireceğim’ demek yerine, ‘Bugün 1 saat kitap okuyacağım’ demek daha etkili bir yöntem. Zamanı yönetmek, planlı çalışmak başarıya giden yolda çok önemli. Ders çalışırken kısa molalar verilebilir. Bunların konsantrasyonu kaybettirmeyen, dinlendirici aktiviteler olması tavsiye edilir. Örneğin, sevdiğiniz bir şarkıyı dinlemek gibi aktiviteler faydalı olabilir. Ders çalışırken telefonu uzaklaştırmak da faydalı olacaktır. Bir mesaja bakmak için telefonu elimize aldığımızda farkında olmadan saatler kaybedilebiliyor.” dedi. Öztürk ise, “Bazen zorunluluk gibi gördüğümüz şeyler bizim için fırsat olabilir. İngilizce öğrenmeyi zorunluluk değil de önümüzü açacak bir fırsat olarak gördüğümüzde, daha başarılı olmanın da püf noktasını yakalamış oluruz. Her bireyin kendi özgün yetenekleri ve çalışma yöntemleri vardır. Öğrencinin başkalarıyla kıyaslama yapmadan, kendini kendi içinde değerlendirmesi gerekir. Ailelere bu noktada büyük görev düşüyor. Çocuklarımızı başkalarının çalışma yöntemleriyle ve başarılarıyla kıyaslamak onların motivasyonunu düşürebilir. Bir diğer önemli konuysa yardım isteyebilmek. Herhangi bir konuda yardıma ihtiyaç duyduğumuzda bunu söylemek de, birine yardımcı olmak da bizi iyi hissettirir. Hedeflerimize ulaştığımızda kendimize küçük ödüller verebiliriz. Sevdiğimiz şeyleri yapmak, bir sonraki çalışmamız öncesinde rahatlamamızı sağlar.” diye konuştu.
Karne Baskısı Motivasyonu Düşürüyor
Dönem sonunda alınan karnenin, gençlerin tüm başarısını ya da başarısızlığını yansıtmadığını belirten Tunçay, “Ailelerin karne notlarını başkalarıyla kıyaslama yapmadan değerlendirmesi gerekir. Eksikleri varsa destekleyici konuşulmalı ve gencin kendisini geliştirmesi için destek olunmalıdır.” dedi. Öztürk de bu dönemlerin ailece değerlendirme yapmak için fırsat olabileceğini vurgulayarak, “Hep birlikte, bir sonraki dönem yapılabilecekler değerlendirilebilir. Unutulmamalıdır ki, her çocuk biriciktir. Yetenekleri farklıdır. Eğer bir konuda çok zorlanıyorsa kapsamlı olarak değerlendirmesi sağlıklı olacaktır. Karne baskı aracı olmamalıdır. Cezalandırmak, suçlamak, psikolojik şiddet göstermek sağlıksız sonuçlara yol açarken, destekleyici tutum ile çocuğa her koşulda sevildiğini göstermek durumun üstesinden gelmesini kolaylaştıracaktır.” dedi.